Youtube Video

Çamaşırcılıktan Çariçeliğe I.Katerina

Çamaşırcılıktan Çariçeliğe I.Katerina

Tarih:2013-02-04 / Hit:4633

Marta Rabe, Litvanya'da yaşayan Alman asıllı bir köylü kızıdır, o günlerde Ruslar yöreye dalar çıkar tuttuklarını zincire vururlar. Nitekim böylesine boylu poslu, bu kadar güzel bir kızı da atlamaz, peşlerine takarlar. Marta bir süre meyhanelerde garsonluk yapar, bulaşık mulaşık yıkar. Derken bir rahip onu himayesine alır, sizin anlayacağınız metres tutar. Sonra General Menkişov'un eğlencesi olur, yaşlı zampara genç kızı "çamaşırcı kadrosundan" konağına atar. Deli Petro ile Menkişof arasında çocukluk yıllarına dayanan bir dostluk vardır, birbirlerini arar sorarlar. Çar, Generalin peşisıra dolanan güleç yüzlü kıza ilk görüşte vurulur. Ona sarayının çamaşırhanelerini açar, doğrusunu söylemek gerekirse göstere göstere el koyar.

Marta, eğitimsiz ama fevkalade zeki bir kadındır, koca Çarı avucuna alır, delisi divanesi yapar. Saray halkı "bu da geçer" deseler de aşkları kök salar. Tam dokuz yıl kaçamak yaşadıktan sonra evlenme kararı alırlar. Petro ona albenili bir Ortodoks ismi (1. Katerina) koyar ve çamaşırcı parçasını "Çariçe" yapıp, koluna takar.

Veliaht doğuramasa da

Katerina bir veliaht annesi olabilmek için tam on iki kez hamile kalır ama oğlu olmaz. Evet bir eli yağda bir eli baldadır, lakin bu saltanatın her an elinden alınabileceğini iyi bilir, adımlarını ölçülü atar.

Deli Petro, anasının zoruyla aldığı ilk karısı soylu Yevdokya'dan hiç hoşlanmaz. Birbirlerinden her geçen gün daha fazla uzaklaşırlar. Çar Yevdokya'nın aşıkları olduğu vehmine kapılır, suçlular peydahlar. Karısının saçlarını kabak gibi kazıtıp bir manastıra tıkar, aşığının kafasını kestirip başucuna asar. Ondan olan oğlunu da (Aleksey Petroviç) suikast hazırlıyor bahanesi ile cellata yollar.

Yevdokya karşısında aslan kesilen Çar, Katerina'nın yanında süt dökmüş kediye döner, sesi soluğu çıkmaz. Şüphesiz Katerina'nın da iktidar krizleri tutar ama bunu ustalıkla saklar. Üstüne vazife olmayan işlere karışmaz ve öncelikle "kadın" olmaya bakar.

Katerina, kocasının ölümünden sonra tahta çıkar ve yenileşme faaliyetlerine hız katar. Çariçenin, Petro'dan olma kızları Anna ve Yelizaveta da yönetimi ellerinde tutarlar (halbuki bir taraflarıyla Almandırlar). Hoş Fransa'nın başına da bir dönem İtalyan'lar (Napolyon hanedanı) geçer ama Fransızlar bundan gocunmazlar. Ne diyelim, yabancılarla evlendiği için Osmanlı hanedanını gayrimilli ilan edenler duysunlar.

Petro sadece gemi yaptırıp, şehir kurmakla kalmaz, eyaletlere güç verir, yönetimi taşraya yayar. Bu sistemde yetişmiş insanlara ihtiyacı vardır, bu yüzden yiyip içip eğlenmekten başka işi olmayan soyluları hizmete zorlar. Açtığı akademilerle Osmanlının Enderun sistemini kopya etmekten kaçmaz, ancak bir farkla ki "sadece asillerin çocuklarına" imkan açar. Petro soylulular arasında "çalışmaya endeksli" bir hiyerarşi kurar. Başarılı olanları payelendirir, elini taşın altına sokmayanları imtiyazlardan mahrum koyar. Serflerin (köylülerin) tırnak kadar değeri yoktur, müteşebbislere insan alıp satma hakkı tanır, köle ticareti ile ucuz iş gücü sağlar. Ancak kendi vergisinden feragat etmez son kapiğine kadar alır, zira Petersburg dipsiz kuyu gibi altın yutar.

Petro'nun insan hakları karnesi zayıflarla doludur. O sıradan insanları yok sayar, sefilleri bitmeyen angaryalarla oyalar. Kalan kalır, ölenleri tutar bacağından çöpe atar. Gelgelelim Rusya'da sanayi patlaması yaşanır, gemi, silah gibi iddialı olmadıkları alanlarda bile "biz de varız" demeye başlarlar.

 

Büyük Petro tarafından 16 Mayıs 1703 tarihinden Baltık Denizi kıyısında Neva Nehri üzerine kurulmuş St. Petersburg Rusyanın 2. büyük şehri

Rus'tan dost...

Petro'nun adı gibi dellendiği zamanlar da olur mesela kılık kıyafet değişikliğini zalimce uygular, sakal bırakanlardan ağır vergiler alır, uymayanları zindanlara yollar. Hele takvimi değiştirip kilise çanlarından top döktürünce adı "Deccal"a çıkar. Bu yüzden olacak tarihçiler Deli Petro, Korkunç İvan ve Stalin arasında "kopuş" değil, "devamlılık" bulurlar.

Yol ve kanal inşaatlarında zorla çalıştırılan, yıllarca silah altında tutulan, otursa vergi, kalksa harç alınan halk ufak ufak homurdansa da Petro kimsenin gözünün yaşına bakmaz, kan dökmekten kaçınmaz.

Çar Petro, Sestroretsk'teki fabrikaları teftiş ederken bir askeri teknenin şiddetli rüzgar yüzünden devrildiğini görür ve tereddüt etmeden nehre atlar. Buzlu sudan kaç bahriyeli kurtarır bilmiyoruz ancak fena üşütür ve düştüğü yataktan kalkamaz. Onu yakinen tanıyanlar frengiden öldüğünü fısıldasalar da kör ölünce badem gözlü olur (1725), Ruslar "deli"yi "büyük" yapar ikinci eşi Çariçe Katerina'nın etrafında toplanırlar.

Bizi ilgilendiren tarafından bakarsak Petro kendini Üçüncü Roma İmparatorluğunu kurmakla "vazifeli" sayar ve delicesine bir gayretle yola çıkar. Bir gözünü Boğazlara bir gözünü, Basra Körfezine diker, şehirlerin ismini bile Vladikavkaz (Kafkas'a hükmet!) Vladivostok, (doğuya hükmet!) koyar. Dediğini de yapar, öncelikle Asya Hanlıklarına (Hive, Buhara) el atar.

Ardından gelenler Kafkasları ve Doğu Anadolu'yu kana boyarlar. Düşünün Rusya o günden sonra tam 36 kat genişler, Çeçenler'i, Çerkezler'i, Azeriler'i, Türkmenler'i, Özbekler'i, Tacikler'i, Kazaklar'ı, Kırgızlar'ı, Uygurlar'ı, Başkırtlar'ı ve Tatarlar'ı köle gibi kullanırlar. Nükleer denemeleri hep Türk yurdunda yapar, dünyanın en büyük ikinci gölünü (Aral'ı) kuruturlar. Kızılordu sıcak denizlere inemese de "Nataşa" orduları fazlasını yapar. Trabzon'dan girip Antalya'dan çıkar, gencimizi yaşlımızı "esir" alırlar. Sarı fahişeler çay, mısır, fındık paralarına el koydukları yetmez gibi memleketi frengi ve AİDS'le tanıştırırlar. Çocukların boynu bükülür, kadınlarımız kan ağlar. "Zina suç olmasın" diye yırtınanlar "kına" yakarlar.

İrfan Özfatura

 

 

BU HABER HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR

  • Rus zulmü aziz Türk milletini asırlardır inim inim inletti.

    Tolga Aydın

    2013-06-30 09:03:16

YORUM YAZ




Son Eklenen Yazılar

Dünya'nın En Eski Ekmeği Çatalhöyük'te Bulundu

  Dünyada kentleşmenin olduğu ilk yerlerden Çatalhöyük'teki kazıda 8 bin 600 yıllık "ekmek" bulundu. Konya'nın Çumra ilçesinde yer alan, Neolitik ...

Unutulan Büyük Türk Hükümdarı Babürşah ve Panipat Savaşı

Tarihte, Türkler tarafından Türkistan’da Selçuklu, Timurlu; Anadolu’da Osmanlı Devletleri gibi, Hindistan’da da muhteşem “Babürlü” veya “Gürganiye” Devleti kuruldu....

1927 Tarihli Uzunköprülü Ali Efendi Çeşmesi'de Suyuna Kavuştu.

Bir vakıf medeniyeti olan ecdadımız bunun bir numunesi olarak hayır niyetiyle yaşadıkları mahalleye , şehre çeşmeler inşa etmişler. Bu çeşmeleri inşaa ederken de dü...