Bolu’da yaşayan emekli öğretmen Yılmaz Özarslan (81), çocukluğundan beri ilgi duyduğu antikaları yıllar içinde özel bir...
İlk Çatalın Düştüğü Masa: Islahat Döneminin Sessiz Tanığı
Tarih: 2025-12-21 / Görüntülenme: 17
Bolu’da yaşayan emekli öğretmen Yılmaz Özarslan (81), çocukluğundan beri ilgi duyduğu antikaları yıllar içinde özel bir koleksiyona dönüştürdü. Babasından kalan bir dairede muhafaza ettiği koleksiyon, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan yüzlerce tarihi eseri barındırıyor.
1981 yılında emekli olan ve 28 yıl boyunca Kızılay Bolu Şube Başkanlığı görevini yürüten Özarslan’ın koleksiyonu; aile yadigârları, dostlarından gelen parçalar ve kendi birikimleriyle zenginleşti.
“Hobi Olarak Başladım, Hayatımın Parçası Oldu”
Antikaya olan ilgisinin zamanla geliştiğini belirten Özarslan, koleksiyonun ortaya çıkış sürecini şu sözlerle anlatıyor:
“Elimizdekileri topladım, bazılarını eş dost getirdi. Böylece bir hobi olarak başladı. Babamdan kalma eski paralar da var. Kahvehanelere gitme alışkanlığım yok. Vaktimi burada geçiriyorum ve bundan mutluluk duyuyorum.”
![]()
Koleksiyonun Gözbebeği: II. Mahmut’un Yemek Masası
Koleksiyonun en dikkat çekici parçalarından biri, II. Mahmut’un ıslahat döneminde kullandığı yemek masası ve sandalyeleri.
Özarslan, bu eserin hikâyesini şöyle aktarıyor:
“Çatal ve bıçak kullanımı için özel olarak üretilmiş bir masa. Orman mühendisleri ahşabını inceledi, 200 yılı aşkın bir geçmişi olduğu tespit edildi. Araştırmalarımız sonucunda bu takımın, II. Mahmut’a Fransa’dan ıslahat döneminde hediye edildiğini öğrendik.”
II. Mahmut’un Avrupa’daki yaşam tarzını inceleyerek Osmanlı’da reformlara yöneldiğini hatırlatan Özarslan, bu parçanın tarihsel önemine dikkat çekiyor.
![]()
Çanakkale’den Gelen Hatıralar
Koleksiyonda, Çanakkale Savaşı’ndan kalan eserler de önemli bir yer tutuyor. Özarslan’ın dedesinin savaş sırasında edindiği, 1915 tarihli Avustralya yapımı bir süngü ve ona ait kılıçlar, koleksiyonun en çarpıcı parçaları arasında yer alıyor.
Bunun yanı sıra Karadeniz seyahatinde hediye edilen gümüş kabartma vazo, 1978 yılında kendisine verilen bir başka vazo, çini eserler ve Pontus dönemine ait olduğu belirtilen bir şarap şişesi de koleksiyonda bulunuyor.
Koleksiyonun eserlerinden biri ise, dedesinden kalan bakır dövme tekniğiyle yapılmış kabartma Atatürk portresi.
Özarslan, bu eser için şunları söylüyor:
“Tarihini tam olarak bilemiyorum ama dedemden kalma. Çerçevesini özel yaptırdım. Bakır dövme olarak yapılmış, çok kıymetli bir Atatürk kabartması.”
YORUM YAZ
Son Eklenen Yazılar
Sultan II. Abdülhamid Han, Hicaz Demiryolu’nun Medine bölümünün inşası sırasında Hazreti Muhammed’e duyduğu derin hürmet...
Sarıgöl’ün uçsuz bucaksız bağlarının ortasında, zamana adeta kafa tutan bir silüet yükseliyor. Halk arasında "Kırık Mina...
Kişinin her namaz kıldığında Mekke'ye yönelmesi gibi basit bir gereklilik, kesinlikle, "kıble problemi" olarak bilinen,...
Bir Casus-Hacı: Kutsal Topraklardan Diplomasi Koridorlarına 1432 yılında Venedik’ten denize açılan Bertrandon de La Bro...
“Akıncılar sürekli ordu birliklerine mensup değillerdi: bunlar Rumeli’de serhad boylarına yakın yerlerde otururlar ve ge...
