Youtube Video

17. Asırda İstanbul'da Bir veba salgını

17. Asırda İstanbul'da Bir veba salgını

Tarih:2020-03-19 / Hit:3404

Gözle görünmeyen aşısı ve etkisi tam olarak tanımlanmamış bir virüs tüm dünyayı ve tabiki de ülkemizi esir almış durumda. Dünyadan ve ülkemizden gelen ölüm haberleri ve hastalığın yayılma hızı tadımızı iyice kaçırdı ve toplum olarak genel anlamda hijyen hastası olduk. Corona denilen virüsün yol açtığı bulaşıcı hastalıklar sadece günümüzde değil tarihin birçok döneminde yaşandı.O zaman bulaşıcı hastalıklara bildiğiniz üzere veba deniliyordu. Bu virüs aklıma aklıma 17. asırda İstanbul’da yaşanan bir veba salgınını ve Hasırpuş Dede’yi getirdi. Hasırpuş Dede’den bahsetmeden önce o yıllarda İstanbul’da ikamet eden ve sultanlar sultanı olarak bilinen Aziz Mahmut Hüdayi Hazretlerinden kısaca bahsedeceğim.

Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretleri, 1541 yılında Şereflikoçhisar’da doğdu. Bursa’da Muhammed Üftâde hazretlerinden feyz aldı. 1628 ’de vefât etti. Kabri, İstanbul Üsküdar’da kendi dergâhı yanındaki türbesindedir. İstanbul’un en çok ziyaret edilen manevi mekanlarının başında gelmektedir.

PADİŞAHLAR TALEBESİ İDİ

Sultan Üçüncü Murâd Han, Hüdâyî hazretlerine büyük muhabbet besler ve yapacağı işlerde onun ile istişâre yapardı. Onun yerine geçen Üçüncü Mehmed Han ve ondan sonra tahta çıkan Birinci Ahmed Han da Hüdâyî hazretlerine büyük bir saygı ile bağlı idiler..

Sultan Ahmed Han, bir gün Hüdâyî hazretlerine bir hediye göndermiş, o da bunu kabûl etmeyerek iâde etmişti. Pâdişâh bu sefer aynı hediyeyi Şeyh Abdülmecîd Sivâsî’ye gönderdi. Onun kabûl etmesi üzerine bir gün pâdişâh kendisine; “Bu hediyeyi Hüdâyî’ye gönderdiğim halde kabûl buyurmadılar” dedi. Abdülmecîd Sivâsî de; “Pâdişâhım, Hüdâyî bir ankâdır ki, lâşeye tenezzül etmez” cevâbını verdi...

Pâdişâh birkaç gün sonra Hüdâyî hazretlerinin sohbetine gidince; “Geri gönderdiğiniz hediyeyi Abdülmecîd Efendi kabûl etti” dedi. Bu söz üzerine Hüdâyî hazretleri de; “Sultanım! Şeyh Abdülmecîd bir deryâdır. Ona bir katre necâset düşmekle pislenmiş olmaz” diyerek zârifâne bir cevap verdi...

“BU VEBÂ SALGINI DURSUN!”

Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretleri zamânında İstanbul’da vebâ salgını olmuştu. Öyle ki, her gün yüzlerce insan vebâdan ölüyordu. Her türlü tıbbi ve ilmi mücadeleye rağmen çözüm sağlanamayınca her evi üzüntüye boğan bu âfet karşısında halk toplanıp Hüdâyî hazretlerinden dua istemeye gittiler. Fakat o mübarek; “Bu gibi husûslara karışmak bize uygun değildir” buyurdu. Halk duâ etmesi için ısrar dince, bu ısrârlara dayanamayan Hüdâyî hazretleri; “Karacaahmed Mezarlığına gidiniz. Bir servi ağacının altında, sâdece hasırı bulunan bir yaşlı kimse oturur. İsmine Hasırpûş Dede derler. Onu bulunuz ve derdinizi anlatınız. Şayet reddederse, bizim gönderdiğimizi söyleyiniz” dedi...

Herkes sevinç içinde mezarlığa gitti. Hasırpûş Dede’yi bulup durumu anlattılar. Hasırpûş Dede önce kabûl etmedi. Hüdâyî hazretlerinin gönderdiğini öğrenince derhâl ayağa kalkarak ellerini açtı ve duâ etti. Gelenlere dönerek; “Bugün bir kimsenin daha cenâze namazı kılınsın da, sonra vebâ salgını dursun” dedi. Biraz sonra da vefat etti. O günden sonra vebâ salgınından ölen olmadı...

Hasırpuş Dedenin kabrini ziyaret etmek isteyenler Bursa’nın merkezinde Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan Abdal Mehmet Camisinin karşısındaki Abdal Mehmet türbesinin hemen arkasında ziyaret edip ruhuna bir fatiha hediye edebililer.

 

YORUM YAZ




Son Eklenen Yazılar

Dünya'nın En Eski Ekmeği Çatalhöyük'te Bulundu

  Dünyada kentleşmenin olduğu ilk yerlerden Çatalhöyük'teki kazıda 8 bin 600 yıllık "ekmek" bulundu. Konya'nın Çumra ilçesinde yer alan, Neolitik ...

Unutulan Büyük Türk Hükümdarı Babürşah ve Panipat Savaşı

Tarihte, Türkler tarafından Türkistan’da Selçuklu, Timurlu; Anadolu’da Osmanlı Devletleri gibi, Hindistan’da da muhteşem “Babürlü” veya “Gürganiye” Devleti kuruldu....

1927 Tarihli Uzunköprülü Ali Efendi Çeşmesi'de Suyuna Kavuştu.

Bir vakıf medeniyeti olan ecdadımız bunun bir numunesi olarak hayır niyetiyle yaşadıkları mahalleye , şehre çeşmeler inşa etmişler. Bu çeşmeleri inşaa ederken de dü...