2007 yılında başlayan Oluz Höyük kazılarında 19 yıl geride kaldı. İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi P...
"Hasbiyallah ve ni'melvekîl"
Tarih: 2022-05-27 / Görüntülenme: 2606
İbrahim aleyhisselam, mancınığa konulup, ateşe atılmak üzereyken; "Hasbiyallah ve ni'melvekîl Allahü teâlâ bana yetişir. O çok iyi vekildir" dedi. Ateşe düşerken, Cebrail aleyhisselam, "Bir dileğin var mı" deyince; "Var, ama sana değil" diye cevap verdi. Böylece, "Hasbiyallah, yani Allahü teâlâ bana kâfidir" sözünün eri olduğunu gösterdi.
Bunun için Necm suresinde; "Sözünün eri olan İbrahim" mealindeki 37. ayet-i kerime ile metholundu. Bundan sonra Cebrail aleyhisselam ile aralarında şu konuşma geçti:
"Niçin Hak teâlâdan istemiyorsun?" "Hâlimi biliyor, istemeye ne hacet. Hem, Allahü teâlâ yakmak dileyince, Onun takdirine razı olmaktan başka ne istenir?" "Ateşten Hak teâlâya sığın, Ondan yardım iste." "Ateş kimin emriyle yanıyor? Yakma kimin işidir?" "Allahü teâlânın emriyle yanıyor." "Halil, Celilin yani yüce Allahın işinden razıdır."
İbrahim aleyhisselam tam ateşe düşerken, Allahü teâlâ ateşe şöyle emir buyurdu: "Ey ateş! İbrahim'in üzerine serin ve selamet ol!" Bu ilâhi hitap üzerine ateşin sıcaklığı gidip, soğudu. Cebrail aleyhisselam kanadıyla ateşi sıvadı. İbrahim aleyhisselam düşerken, iki melek kollarından tutup yere indirerek, oturttular. İndiği yer güllük gülistanlık oldu. Bülbüller, kumrular ötmeye başladı.

Şanlıurfa Balıklı Göl - Fotoğraf Mehmet Sadık Alican
İbrahim aleyhisselam için, oradan tatlı bir pınar kaynayıp akmaya başladı. Cennetten bir gömlek getirildi. Hazreti İbrahim'e giydirildi. Bu gömlek Hazreti Yakûb'a kadar gelmiş, O da oğlu Hazreti Yusuf'a giydirmişti. Hazreti Yusuf kuyuya atıldığında, bu gömlek üzerinde idi. Üzerinde cennetin kokusu bulunan bu gömlek, bir hastaya giydirildiğinde, hasta sıhhate kavuşurdu.
Hazreti Yusuf'un, babası Hazreti Yakûb'un gözleri görmez olunca, gözlerine sürmek için gönderdiği gömlek bu gömlek idi. Allahü teâlâ, ayrıca bir melek gönderdi. Bu melek, ona hizmet ederdi. Mikail aleyhisselam da cennetten yemek getirdi. Ateş sadece, İbrahim aleyhisselamı bağladıkları bağları, ipleri yaktı. İbrahim aleyhisselam, ateşin ortasında bu saadetli hâlde iken, Nemrûd, onu yüksek bir yerden seyrediyordu. Gürül gürül yanan ateşin ortasında, İbrahim aleyhisselamın, yemyeşil bir bahçe içerisinde oturduğunu ve yanında da onun suretinde birinin bulunduğunu gördü.

Bursa Ulucamii'de İbrahim Aleyhisselam ile iki büyük melek arasındaki konuşmanın yer aldığı sözler
YORUM YAZ
Son Eklenen Yazılar
Arşivden Çıkan Çarpıcı Belge: 1922’de Erzurum’da Petrol Avı Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubesi Yönetim Kuru...
1- Sultan Alp Arslan'ın emriyle başta Bağdat olmak üzere çeşitli şehirlerde kurduğu ve kendi adına nispetle Nizamiye Med...
Kuşlar, cansız şeylerin üzerine kondukları gibi onların üzerine de konardı. O kadar edepliydiler ki; Resulullah efendim...
Edirne, bir büyük ihyaya daha tanıklık ediyor. Yıldırım Beyazıt ile Gazimihal Köprüsü arasında kalan ve yüzyıllardır tar...
Kılıç Kuşanma Merasimi Türk askeri kültürünün kendisini en mutantan şekilde gösterdiği, temsil gücü en yüksek tören, Os...
