Youtube Video

Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs Fethi: Merhametle Yazılan Zafer

Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs Fethi: Merhametle Yazılan Zafer

Tarih: 2025-11-09 / Görüntülenme: 821

Buna göre; erkekler onar, kadınlar beşer, çocuklar ise ikişer dinar fidye karşılığında serbest bırakılacaktı. Bu bedeli kırk gün içinde ödeyemeyenler ise köle sayılacaktı. 181 Anlaşma üzerine şehir garnizonu silah bıraktı. Böylece Balian'ın şahsi çabaları sonrasında Kudüs anlaşmayla Selahaddin Eyyübi'ye teslim oldu.

2 Ekim 1187 günü Müslüman ordusu Kudüs'e girdi. Selahaddin'in Kudüse girişi, Mescid-i Aksådan Peygamber Efendimiz'in Mirac'a çıktığı 27 Receb gecesine denk geliyordu. Kaynakların ifade ettiği tasvire göre, "Görülmeye değer bir gündü.

Şehir teslim alındığında Selahaddin Eyyûbî, derhal surlara İslâm sancaklarının dikilmesini emretti. Kubbetü's-Sahra'nın tepesinde yer alan ve Haçlı hâkimiyetinin bir nişanesi olan altın yaldızlı büyük haç, Müslüman askerler tarafından bizzat söküldü. İbnü'l-Esîr, bu sahneyi şu ifadelerle nakletmektedir:

"Müslümanlar cuma günü şehre girdiklerinde, bir grup asker kubbenin üzerine tırmanarak haçı söktü. Haç yere düştüğü anda şehir içi ve dışındaki Müslümanlarla Franklar hep birden bağrıştılar. Müslümanlar sevinçlerinden tekbir getirirken, Franklar bu olayı büyük bir musibet addederek feryat ediyorlardı. Ortaya çıkan ses öylesine güçlüydü ki, şiddetiyle yerin sarsıldığı hissedildi."

Bu sahne, iki dinî ve siyasi dünyanın Kudüs üzerindeki uzun süreli mücadelesinin sembolik doruk noktasıydı. Müslümanlar için bu, hem Mescid-i Aksâ ve Kubbetü's-Sahrâ gibi mukaddes mekânların yeniden İslâm hâkimiyetine kavuşması hem de Haçlı istilâsının sembollerinin ortadan kaldırılması anlamına geliyordu. Selahaddin, fetih sonrası şehrin idaresinde mutedil bir siyaset izleyerek, kılıçtan geçirmenin aksine esirler için fidye usulünü uygulamış ve mukaddes mekânların yeniden İslâmi kimliğine uygun şekilde düzenlenmesini sağlamıştır. Böylece Kudüs'ün fethi, yalnızca askeri bir başarı değil, aynı zamanda siyasi hoşgörü ve dinî yeniden inşa süreciyle birlikte İslâm tarihinde derin iz bırakan bir hadise hâline gelmiştir.

Haçlıların 1099'da gerçekleştirdikleri katliama nazaran 2 Ekim 1187 günü yaşananlar insanlık ve merhamet dersi niteliğindeydi. Şehirde hiçbir yapı yağmalanmadı; kimseye zarar verilmedi. Sokaklara nöbetçiler yerleştirilerek halkın güvenliği sağlandı. Sultan, herhangi bir suiistimal olmaması için şehrin çıkışlarına vergi memurları tayin etti.

Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi – Otağ V Prof.Dr Ahmet Şimşirgil s.170

YORUM YAZ



Güvenlik Kodu Yenile

Son Eklenen Yazılar