Katip Çelebi'nin rivayetine göre Şeyh Şazeli, 1258'de hacca giderken yolda müridi Şeyh Ahmed ile sohbet...
Herkes yediğinden ikram eder
Tarih: 2013-01-26 / Görüntülenme: 6614
Yavuz Sultan Selim zamanında, İran şahı kıymetli mücevherlerle süslü bir sandık hediye gönderiyor Sultan Selim’e. Sandık açılıyor. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşlar çıkıyor. Fakat bir de pis bir koku yayılıyor.
Dehşet bir koku, herkes burnunu tıkıyor. Neyse en alttaki bohçadan insan pisliği çıkıyor. Yani Osmanlıya acayip bir hakaret! Cihan padişahı emir veriyor, “Herkes düşünsün, buna ince bir şekilde cevap vermeliyiz” Ve cihan padişahı yine çözümü kendisi buluyor.
Aynı şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandık hazırlatıyor. İçine o zamanın Osmanlı İstanbul’unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatıyor, en altına da küçük bir pusula ve bir satır yazı gönderiyor.
Şah sandığı açıyor. Açtıkça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor. Kutunun içindeki pusulayı Şah okuyor:
" Herkes yediğinden ikram eder "
YORUM YAZ
Son Eklenen Yazılar
Osmanlı Devletinin kurucusu Osmangazi'nin babası Kayı Aşireti lideri Ertuğrul Gazi'nin türbesinde kurşun izleri günüm...
Üç asırlık Saliha Sultan Çeşmesi’de suyuna kavuştu. Fatih Belediyesi, Ergün Turan liderliğinde her geçen gün bir...
Mimar Turgut Cansever’in güzel bir sözü var: “Şehri imâr ederken nesli ihyâ etmeyi ihmal ederseniz, ihmâl ettiğiniz n...
Yıldırım Bâyezid Han, Dördüncü Osmanlı Sultanıdır. Murad-ı Hüdavendigar’ın oğlu ve Çelebi Sultan Mehmed’in baba...
Bir coğrafyada medeniyet ancak genç neslin onu tanıyıp sahiplenmesi ve koruması ile varlığını sürdürebilir. Mâzinin m...
