Youtube Video

Padişahlar Sefere Nasıl Çıkardı

Padişahlar Sefere Nasıl Çıkardı

Tarih:2020-01-26 / Hit:3040

Osmanlı padişahları, bizzat sefere çıkacakları zaman “Mukaddes Emanetler’’ arasında muhafaza edilen Hazreti Peygamberimizin sancağı olan “Sancak-ı Şerif”i Hırka-i şerifteki yerinden çıkarıp omzunda “Arz Odası”na getirerek, “Taht-ı Hümayun” sütununa dayardı. O sırada müezzin ve hafızlar Fetih ve Yasin surelerini okurlardı. Daha sonra, Sadrazam, Şeyhülislam’la birlikte “Arz Odası”na davet edilirdi. Padişah Sancak-ı Şerif’i öperek Sadrazam’a teslim edip muvaffakiyetler dilerdi. Sadrazam sancağı omzuna alınca, Şeyhülislam dua ederdi. Sadrazam sancağı Nakibü’l-eşraftan sonra seyyidlerin en büyük amiri olan “Alemdar”a teslim edip orta kapı dışında atına biner, “Sancak-ı Şerif Alayı’’ yürümeye başlardı.Sancak-ı Şerif’in etrafında olan seyyidler, şerifler ve Nakibü’l-eşraf tekbir ve salevat getirirlerdi.


Padişahlar bizzat sefere çıkarlarsa, Nakibü’l-eşraf maiyetinde olan bir kısım seyyidler de sefere giderlerdi. Sancak-ı Şerif ilk defa 1597 yılında Eğri seferine götürülmüştü. Sancağın yanında 300 kadar seyyid ve şerif bulunuyordu.

NAKİBÜ’L-EŞRAF
Osmanlı Devleti seyyid ve şeriflere hizmet için Nakibü’l-eşraflık teşkilatını kurdu. Bu teşkilatın reisi (Nakib) seyyid ve şeriflerden seçilirdi. Nakibü’l-eşraf; Peygamber Efendimizin torunlarının işlerine bakar, neseplerini kayıt eder, doğumlarını ve vefatlarını deftere geçirir, onları adi işlere ve şanlarına uygun olamayan sanatlara girmekten menederdi. Fena hâllere düşmelerine mâni olur, haklarını korurdu. Ganimetten hisselerini alıp aralarında dağıtırdı. Bu sülaleden olan kadınların dengi olmayanlarıyla evlenmelerini menederdi. Bütün bu vazifeleri dolayısıyla Peygamber Efendimizin torunlarının umumi bir vasisi durumundaydı.
Nakibü’l-eşraflar’a, Padişahlar kıymetli hizmetleri dolayısıyla iltifat ederlerdi. Kendilerine yazılan ferman ve beratlarda makamlarına ve yaptıkları hizmetlerin mahiyetine uygun saygı, hürmet ifadelerini kullanırlardı.
İstanbul Müftülüğünde Meşihat Arşivi’nde toplam 39 adet Nakibü’l eşraf defteri mevcuttur. Bu defterlerde seyyid ve şerifler için düzenlenmiş siyadet hüccetlerinin (seyyidlik vesikası) suretleri kayıtlı bulunmaktadır. Hüccet içerisinde seyyid ve şeriflerin isimlerinin kolay bulunması için üzeri kırmızı çizgi ile çizilmiştir. Bu defterlerde siyadet hüccetlerin yanı sıra alfabetik olarak düzenlenmiş seyyid silsileler de kayıtlıdır.
İstanbul Müftülüğündeki bu defterlerin birincisi Nakibü’l-eşraf Muhterem Efendi’ye aittir. Seyyid Muhterem Taşkendî hazretleri, aslen Türkistanlı olup türbesi Cağaloğlu’nda Yerebatan Sarnıcı yakınındadır.

Numan Aydoğan Ünal

Türkiye Gazetesi

YORUM YAZ




Son Eklenen Yazılar

Maziden Atiye Ahlat

Bir coğrafyada medeniyet ancak genç neslin onu tanıyıp sahiplenmesi ve koruması ile varlığını sürdürebilir. Mâzinin mirası ancak âtinin ona sahip çıkması ile asli d...

MÖ 1200 - 300 arası Kayseri Tarihi "Demir Çağında Kululu" ile Aydınlanıyor

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, kadim tarihe sahip Kayseri’ye özgü kaynak kitap niteliğinde olan yazın dünyasına bir eser daha kazandırdı. Büyükşehir Belediyesi Turi...

Avrupa akıl hastalarını yakarken Kayseri'de tedavi ediliyordu

Avrupa’da “akıl hastaları” içlerine şeytan girmiş diye yakılırken ve türlü işkencelerle öldürülürken, Anadolu Selçuklu Devleti zamanında dünyanın modern anlamda ilk...