Naim Süleymanoğlu
Cüneyt Günay
gunay.cuneyt34@gmail.com
Tarih:2019-08-16 / Hit:5487
Günlerdir gösterime girmesini merakla beklediğim Naim Süleymanoğlu filmine nihayet gittim. Gözyaşları içinde seyrettiğim, milli duygularımın tavan yaptığı izlerken çocukluk günlerime döndüğüm çok etkileyici bir filmdi.
Naim Süleymanoğlu yaşı 40 ve üstü olan herkesin çok rahat hatırlayacağı bir isim. Naim Süleymanoğlu sadece başarıları ile değil aynı zamanda 1984 – 1989 yılları arasında isimleri zorla Bulgar isimleri ile değiştirilen ve asimilasyona tabi tutulan Bulgaristan Türkleri’nin sesi olarak da gündemdeydi.
I Murad devrinden itibaren Osmanlı egemenliğine geçmeye başlayan Bulgaristan 1908’de II. Meşrutiyet’in ilan edildiği karışık ortamdan yararlanarak Osmanlı’dan ayrıldı. Başsız kalan diğer Müslüman Türkler gibi Bulgaristan Türklerinin acı günleri böylece başlamış oluyordu.
Bulgaristan, baskılarını her geçen gün arttırıyor Türk ve Müslümanların isimlerini değiştirmeye devam ediyordu. “Bulgarlaştırma” faaliyetleri sonucu 1985 sonuna denk 310 bin kişinin isimleri değiştirildiği kaynaklarda mevcut. Ülkede başlayan bu planlı asimilasyon politikası karşısında Müslümanlar da direniş gösterdiler ve bu direnişte 24 kişi hayatını kaybetti. Asimilasyona direnen Türkler, işkence adası Belene’ye gönderildi.
Cebek şehrinde başlayan direniş Bulgaristan’ın geneline yayılınca Bulgaristan Türkiye ile sınırları açmak zorunda kaldı. Haziran – Temmuz – Ağustos 1989 döneminde 345.960 soydaşımız, 1990’da gelenlerle toplamda 360 bin soydaşımız anavatan Türkiye’ye mecburi göç etmek durumunda kaldılar.
O yıllarda Bursa’da Emirsultan Ortaokulu’nda okuyordum. Birçok okula geldiği gibi bizim okulumuza hatta sınıfımıza Bulgaristan Türklerinden üçer beşer öğrenci gelmişti. Vatan kavramının ne olduğunu o yaşlarda anlamıştım. Vatan özlemleri soy isimlerine bile sirayet etmişti. Akraba olmamalarına rağmen bir çoğunun soy ismi “Vatansever” ve “Bayrak” gibi vatanı hatırlatan isimlerdi. Geldiklerinde sadece yanlarında getirdikleri eşyalarından başka bir şeyleri yoktu. Bu eşyalarını da Bursa eski otagarının olduğu bölgede halk arasında macır (muhacir) pazarı denilen yerde satışa çıkardılar. Pazarda genelde tornavida, çekiç, pense gibi tamir aletleri yoğunlukta idi. Bursa’ya yerleşen tüm soydaşlarımıza baktığımızda göze çarpan ortak özelliklerinden birisi el becerilerinin çok iyi olması ellerinden her işin gelmesiydi. Ayrıca evde çalışmayan bir birey neredeyse yok gibiydi. Bu yüzdende kısa sürede birçoğu ev sahibi oldular.
Naim Süleymanoğlu’nu ve davası maalesef ülkemizde yeterince tanınmadı. Naim bu ülke için büyük bir değerdi. Birçok kez olimpiyatlar, dünya ve Avrupa şampiyonluklarında ay yıldızımızı göndere çekip ülkemizin adını duyurdu. Naim Süleymanoğlu ve onun gibi değerlerimizi Milli Eğitim Bakanlığımız bir şekilde müfredata geçirmeli ve hakkıyla bu değerlerimizi yetişen nesillerimize tanıtmalıyız. Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu filmini tüm ortaokul ve lise kademesinde tüm öğrencilerimize izleterek bu tanıtıma başlayabiliriz.
BU HABER HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
-
Naim Süleymanoğlu, Hail Mutlu bunlar unutulmaz isimler.
Mehmet Vatansever
2019-12-09 00:00:00