Katip Çelebi'nin rivayetine göre Şeyh Şazeli, 1258'de hacca giderken yolda müridi Şeyh Ahmed ile sohbet...
Kuş için Kanat ne ise Türk için de at o idi
Tarih: 2020-12-11 / Görüntülenme: 2261
Türkler, bütün işlerini atların vasıtasıyla görmekteydiler. Kaşgarlı Mahmud'un ifadesiyle. kuş için kanat ne ise, Türk için de at o idi. Bundan dolayı, her çadırın önünde, daima koşumlu bir at hazır bulunmaktaydı.
Süvari taktiğini savaşlarda ilk uygulayan, yani at üzerinde savaşan kavim Türklerdi. Türk savaş sisteminde atlı birlikler başlıca rol oynamaktaydı. Komşuları, özellikle Çinliler süvari taktiğini Türklerden öğrenmişlerdir. Hatta Çinliler, MÖ 307 yılında yaptıkları bir reformla hareket ve manevra kabiliyeti az olan ağır savaş arabalarını hizmetten kaldırıp, yerine Hunlarınki gibi at üzerinde savaşan hafif süvåri birlikleri oluşturmuşlardır.
Türkler, at üzerinde silah kullanmakta, özellikle ok atmakta son derece usta idiler. Araplar ve Grekler, Türklerle karşılaşıncaya veya Türkleri ordularında istihdam edinceye kadar bu yöntemi pek iyi bilmiyorlardı.
Türkler, Orta Asya dışında her nereye gittilerse, atlarını da yanlarında götürmüşlerdir. Selçukluların Orta ve Yakın Doğuya inmeleri ve burada hakimiyetlerini kurmalarıyla birlikte bu atlar, İslam dünyasının her yerinde "Türkmen atı" adıyla anılmaya başlanmıştır. Ünlü gezgin Marco Polo'nun Anadolu'da gördüğü güzel atlar, İslâm dünyasında meşhur olan "Türkmen atları" olmalıdır. Anadolu'da Türkmen atlarının en meşhurları, Kastamonu, Kütahya ve Karaman atları olarak tanınmakta idi. Bu atlar, özellikle yabancılar tarafından yüksek fiyatlar ödenerek satın alınmaktaydı
Hunlardan Günümüze Türk Askeri Kültürü s. 259 Kronik Kitap

YORUM YAZ
Son Eklenen Yazılar
Osmanlı Devletinin kurucusu Osmangazi'nin babası Kayı Aşireti lideri Ertuğrul Gazi'nin türbesinde kurşun izleri günüm...
Üç asırlık Saliha Sultan Çeşmesi’de suyuna kavuştu. Fatih Belediyesi, Ergün Turan liderliğinde her geçen gün bir...
Mimar Turgut Cansever’in güzel bir sözü var: “Şehri imâr ederken nesli ihyâ etmeyi ihmal ederseniz, ihmâl ettiğiniz n...
Yıldırım Bâyezid Han, Dördüncü Osmanlı Sultanıdır. Murad-ı Hüdavendigar’ın oğlu ve Çelebi Sultan Mehmed’in baba...
Bir coğrafyada medeniyet ancak genç neslin onu tanıyıp sahiplenmesi ve koruması ile varlığını sürdürebilir. Mâzinin m...
