İngilizler Osmanlı'ya Verdikleri Hiç Bir Sözü Tutmadılar
Tarih:2018-01-19 / Hit:3015
Osmanlı’nın Avrupa’daki topraklarında yaşayan Müslümanların yüzde 70’i öldürüldü, yüzde 30’u sürgün edildi, İngilizler bu gerçekleri tüm dünyadan gizledi" dedi.
TRT World Research Center ve Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAM) tarafından düzenlenen "100 Yıl Sonra: Cihan Harbi" uluslararası panelinde, "Osmanlı Açısından 1. Dünya Savaşı ve Günümüze Etkileri" başlıklı oturum gerçekleştirildi. TRT World sunucusu Adnan Nawaz'ın başkanlığını yaptığı oturumda, Lousville Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Justin Mccarhty "Osmanlı'nın Savaşa Girme Sebepleri" başlıklı bir sunum yaptı.
Mccarhty, TRT'nin dünya çapında bir televizyon kanalı olduğunu, bu başarılardan dolayı gurur duyulması gerektiğini söyledi.
"BALKAN TOPRAKLARININ HEPSİ İHANETE UĞRADI"
İngiltere'nin, başlangıçtan beri Osmanlı'nın düşmanı olduğunu, Osmanlı'nın Almanlarla birleşmesinin, Osmanlı açısından zorunlu olduğu için gerçekleştiğini ifade eden Mccarhty, "20. yüzyılın başında İngilizler dost gibi davrandılar ancak verdikleri hiçbir sözü tutmadılar. İngilizler, Fransızlar kutsal şeyleri üzerine yemin ettiler, 'Osmanlı toprak kaybetmeyecek' dediler, sonra yenilediler bu vaatlerini ama 1877'de Ruslar saldırdığı zaman İngilizler hiçbir şey yapmadı. Osmanlı topraklarını ve Balkanlar'daki Osmanlı nüfusunu da korumaya söz verdiler, çok büyük sayıda Müslümanlar öldürüldü büyük vaatlere rağmen. Balkan topraklarının hepsi ihanete uğradı. Bu vaatlerden dönülmesinin sebebi, ana sebepler politik olmaktan çok, İngilizler Türklerden hoşlanmıyor, Osmanlı'daki Hristiyanlara ilgi duyuyorlardı." değerlendirmesinde bulundu.
Osmanlı'da 1890'larda Ermeni sorunlarının başladığını belirten Mccarhty, şu bilgileri verdi:
"Doğu Anadolu Osmanlı'dan alınmalı' görüşünü savunuyordu İngilizler, bunun için 'Sultan 2. Abdulhamid tahttan indirilmeli', 'kutsal şehirleri bloke edilmeli' gibi öneriler sunuldu. 1897'de Girit işgal edildi, Osmanlı savaş ilan etti ve savaşı kazandı. Ancak İngilizlerden dolayı Girit adası kaybedildi. 1890'ların başlarında Makedonya olayları çıkmaya başladı, Bulgarlar burada başrolde. Çünkü onlar da Osmanlı kaybetsin istiyorlardı.
"MÜSLÜMANLARIN YÜZDE 70'İ ÖLDÜRÜLDÜ"
Osmanlı Balkan Savaşları'ndan zayıflamış olarak çıkmış oldu. İngilizler, Osmanlı'nın, Almanların yanına katılmasını istemiyorlardı, bunun için de tehditler sundular. İngilizlerin arşivlerine bakarsanız, Osmanlı'yı kandırmaya çalıştılar ama Osmanlı İngiltere'nin sürekli yalan söylediğini biliyordu. Osmanlı'nın, Avrupa'daki topraklarında yaşayan Müslümanların yüzde 70'i öldürüldü, yüzde 30'u sürgün edildi, İngilizler bu gerçekleri tüm dünyadan gizledi."
"100 YIL GEÇMESİNE RAĞMEN HALA AÇILMAMIŞ GİZLİ BELGELER VAR"
"Kafkas Cephesinin Bilinmeyen Gerçekleri, Türkiye-Rusya İlişkileri, Batı Cephelerinin Osmanlı Savaş Stratejilerine Etkileri" başlıklı sunumunda Prof. Dr. Edward Erickson ise 100 yıl geçmesine rağmen hala açılmamış gizli belgeler olduğunu ifade etti.
Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşı'da savunma ve saldırı sahalarında başarı kazandığını ancak Kafkasya'da başarı elde edilemediğini, Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşı'nda diğer müttefiklerinden daha başarılı olduğunu aktaran Erickson, sunumunda Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşı'nda bulunduğu cepheleri, asker sayılarını ve harekat alanlarına ilişkin görsel bilgiler de verdi.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan da "Güney Cepheleri", "Kut'ül Amare" ve "Arap Devrimi" başlıklarında sunum yaptı.
Osmanlı Devleti'nin zor bir ve imkansızlıklar içerisinde Birinci Dünya Savaşı'na sürüklendiğini anlatan Beyhan, "Osmanlı Devleti'nin başka bir seçeneği söz konusu değildi. Çünkü ülkesi tehdit altındaydı, dolayısıyla bir ittifak içerisine girmek durumundaydı." dedi.
Salt, salgın hastalıklar dolayısıyla insanların cepheye varamadan hayatını kaybettiğini söyledi.
Savaş başladığında Osmanlı Devleti'nin durumuna da değinen Salt, "Sağlık hizmetleri Osmanlı'da yetersizdi. Salgın hastalıklar Osmanlı'da çok sık görülüyordu. Salgın hastalıklar çok kişinin, sivil halkın ölümüne yol açtı. Eğitimli bir nüfus da değildi. Nüfusun yüzde 90'ı okuma-yazma bilmiyordu. Okuyup yazamadıkları için hatıralarını da yazamadılar. Ancak eğitimlileri hatıralarını yazabildiler." ifadesini kullandı.
AA