Youtube Video

Medine'den Ne Zaman Mektup Gelse Abdest Tazeleyen Padişah

Medine'den Ne Zaman Mektup Gelse Abdest Tazeleyen Padişah

Tarih:2017-01-15 / Hit:5126

Osmanlı hükümdarı Sultan Abdülâziz, Hazreti Muhammed'in hatırasına son derece hürmetkardı. Medine'den ne zaman bir mektup gelse abdest tazeler, "Bunlarda Medine-i Münevvere'nin tozu var" diyerek öpüp alnına koyar ve daha sonra okuturdu. 1861 'de tahta geçmesinden sonra Hazreti Peygamber'in ruhaniyetine hitaben bir mektup kaleme almış ve peygamberin Medine'deki türbesine göndermişti. Hükümdar mektubunda samimi hislerini yazıyor ve Hazreti Muhammed'den kendisine din ve dünya işlerinde yardımcı olması ricasında bulunuyordu.

SULTAN Abdülâziz, 1861'de tahta geçmesinden sonra Hazreti Peygamber'in ruhaniyetine hitaben bir mektup kaleme almış ve peygamberin Medine'deki türbesine göndermişti. Hükümdar mektubunda samimi duygularını yazıyor ve Hazreti Peygamber'den kendisine din ve dünya işlerinde yardımcı olmasını rica ediyordu. Padişahın, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bazı kutsal emanetlerle beraber İstanbul'a gelen mektubu şu anda Topkapı Sarayı'nın Mukaddes Emanetler Dairesi'nde muhafaza ediliyor.

Son kısmı "Ben, Gazi Mahmud Han'ın oğlu, zayıfların zayıfı, senin feyizlerine muhtac olan Abdülâziz Han'ım" diye biten mektubun metni, bundan birkaç sene önce Hilmi Aydın tarafından yayınlanmıştı. Mektubun içeriğini ve mahiyetini, Aydın'ın "Hırka-i Saadet Dairesi ve Mukaddes Emânetler" isimli kitabından naklediyorum: "Sultan Abdülâziz, mektubunda Hazreti Peygambere hitaben ümmete, Mekke ve Medine'ye hizmet etmek şerefine kavuştuğunu söyleyip mü'minlerin kendine emanet edildiğini, inkârcıların ve inatçıların elinde hor ve hakir kaldığını anlatıyor ve dünya ile ahirette şefaat ve yardım talep ediyor. Üzerindeki bütün emânetlerin icabını lâyıkıyla yerine getirmek, Allah ve kul haklarını edâ etmek, Müslümanlar'ın kendi idaresinde olan mallarını israfa düşmeden yerli yerine sarfetmek, gizli ve açık bütün düşmanlar üzerine galip gelmek, bütün müminler ile birlikte sıhhat ve afiyet içinde, ilâhi rızaya uygun bir ömür sürmek, mahşer günü cennete ırzı yıkılmadan ilk girenler ile birlikte girmek için Resullulah'ın şefaatine sığınıyor.

Daha sonra, günahkâr haliyle böyle bir arzuhal takdimine cüret ettiği için de tekrar tekrar özürler diliyor. Padişah, tarihlerin naklettiğine göre Hazreti Peygamber'e son derece hürmetkârmış. Medine-i Münevvere'den ne zaman bir mektup gelse abdest tazeler, 'Bunlarda Medine-i Münevvere'nin tozu var' diyerek öpüp alnına koyar, daha sonra başkâtibe okuturmuş. Bir defasında, hasta yatağında yatarken Medine'den bir dilekçe gelmiş. Padişah, 'Beni derhal ayağa kaldırınız. Haremeyn'den gelen talepleri ayakta dinleyeyim.

Allah Resulü'ne komşu olanların talepleri, böyle ayak uzatılarak edebe aykırı bir şekilde dinlenmez' demiş. Mektubundaki ifade tarzında da bu hürmet ve muhabbet hemen kendisini gösteriyor. Dili oldukça ağdalı olan mektup, büyük boy kâğıt üzerine güzel bir nesih hattıyla yazılıdır. Padişah, zarf üzerine rika hattıyla 'Bismihiteâlâ. Hazret-i Fahr-i Kâinat Sallallahü Aleyhi ve Sellem Hazretlerinin Ravza-i Mübârekeleri'ne takdim' hitabını yazıp isminin baş harfi olan 'ayın'ı parafe etmiş. Mektubun zarfı, sarı renkli kâğıttan kesilip katlanarak hazırlanmış. Sultan Abdülâziz, kendi eliyle hazırladığı zarfı iki yerinden kırmızı mum ile mühürlemiş".

Murat Bardakçı'nın Habertürk'teki yazısından alınmıştır.

YORUM YAZ




Son Eklenen Yazılar

Dünya'nın En Eski Ekmeği Çatalhöyük'te Bulundu

  Dünyada kentleşmenin olduğu ilk yerlerden Çatalhöyük'teki kazıda 8 bin 600 yıllık "ekmek" bulundu. Konya'nın Çumra ilçesinde yer alan, Neolitik ...

Unutulan Büyük Türk Hükümdarı Babürşah ve Panipat Savaşı

Tarihte, Türkler tarafından Türkistan’da Selçuklu, Timurlu; Anadolu’da Osmanlı Devletleri gibi, Hindistan’da da muhteşem “Babürlü” veya “Gürganiye” Devleti kuruldu....

1927 Tarihli Uzunköprülü Ali Efendi Çeşmesi'de Suyuna Kavuştu.

Bir vakıf medeniyeti olan ecdadımız bunun bir numunesi olarak hayır niyetiyle yaşadıkları mahalleye , şehre çeşmeler inşa etmişler. Bu çeşmeleri inşaa ederken de dü...