Youtube Video

Sarayda Bayram Sabahı

Sarayda Bayram Sabahı

Tarih:2017-06-25 / Hit:5887

Padişahın bayram tahtı daha geceden Darüssaade kapısı önüne kurulmuş olurdu. Sabah namazından sonra devlet erkânı bayramlaşmak üzere saraya gelirlerdi. Padişah tahtına kurulup müsafaha başladığı zaman, padişaha kim için ayağa kalkıp, kim için kalkmayacağı usulünce hatırlatılırdı.

Kalkması gerektiği an çavuşlar hep bir ağızdan: “Hareket-i hümayun Padişah’ım! Devletinle bin yaşa!” diye seslenirdi. Tekrar oturması gerektiğinde de, yine gür bir sesle: “İstirahat-ı hümayun Padişah'ım! Devletinle bin yaşa!” diye hitap ederlerdi.

Tören boyunca kesintisiz olarak mehter vururdu. Sarayburnu önüne getirilen Donanma-i hümayun da ona eşlik ederek mehter seni kesilinceye kadar art arda top atışında bulunurdu. Bu tebrikleşmeden sonra padişah hareme dönerek bayram namazı için hazırlıklarını yapardı.

Genelde namazlarını yakın olması hasebiyle Sultanahmet veya Ayasofya Camii’nden birinde kılarlardı. Hazinedarbaşı camiye padişahtan önce giderek, padişahın namaz kılacağı yeri dikkatle hazırlar ve buhurlayıp kokulandırırdı. Padişah namaz kılmak üzere saray kapısından çıkarken, muhafız erleri: “Uğrun hayrola, yardımcın Allah ola, Hak Teâlâ Padişahımıza ömürler vere, devletinle çok yaşa!” diye hep bir ağızdan nâra atarlardı.

Bayram alayı ihtişamla ilerleyerek, Ayasofya veya Sultanahmet Camii’ne yaklaştığı zaman çavuşlar tekrar öne geçip, atından ineceği sırada padişahı: “Maşaallah! Ömrü devletinle çok yaşa!” nidalarıyla alkışlarlar; camiden çıkarken ve Bâb-ı hümayuna yaklaşırken de yine; “Uğrun hayrola!..” duasıyla karşılarlardı. Padişahın bu alayı büyük küçük, kadın erkek halk tarafından izlenirdi.

Namazdan sonra saraya dönülür dönülmez bayram ziyafeti başlardı. Yeniçerilere kızarmış koyun ve çörek servisi yapılır, Helvahane’den helvalar gelip dağıtılırdı. Ziyafete iştirak etmeyen vezirlere, Şeyhülislam’a ve bazı şeyhlere yine helvalar hazırlanıp yollanırdı. Bayram ziyafeti bitince artık tören tamamlanır ve hane halkıyla bayramlaşmak üzere herkes evine dağılırdı.

Prof.Dr. Ahmet Şimşirgil'in Türkiye Gazetesindeki yazısından alınmıştır.

YORUM YAZ




Son Eklenen Yazılar

Maziden Atiye Ahlat

Bir coğrafyada medeniyet ancak genç neslin onu tanıyıp sahiplenmesi ve koruması ile varlığını sürdürebilir. Mâzinin mirası ancak âtinin ona sahip çıkması ile asli d...

MÖ 1200 - 300 arası Kayseri Tarihi "Demir Çağında Kululu" ile Aydınlanıyor

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, kadim tarihe sahip Kayseri’ye özgü kaynak kitap niteliğinde olan yazın dünyasına bir eser daha kazandırdı. Büyükşehir Belediyesi Turi...

Avrupa akıl hastalarını yakarken Kayseri'de tedavi ediliyordu

Avrupa’da “akıl hastaları” içlerine şeytan girmiş diye yakılırken ve türlü işkencelerle öldürülürken, Anadolu Selçuklu Devleti zamanında dünyanın modern anlamda ilk...