İnegöl Seyahatnamesi
Cüneyt Günay
gunay.cuneyt34@gmail.com
Tarih:2022-07-03 / Hit:3372
Yolunuz Bursa’ya düşerse rotanıza Bursa’nın ilçesi İnegöl’ü de eklemenizi tavsiye ederim. Maalesef bir Bursalı olarak İnegöl gibi doğa ve kültürel yönü çok güçlü olan bir hazineyi yeni keşfettim. İnegöl denilince aklıma herkes gibi ilk olarak köfte ve mobilya gelmekteydi. Ancak İnegöl’de bir gün kalınca birçok tarihi ve kültürel güzellikle tanıştım. Osmanlı’nın kuruluşuna şahitlik etmesi, Osmanlı hanedanının ilk şehidini ve Türkiye’nin en büyük ikinci mağarasını topraklarında barındırması, ilk ilçe müzesine sahip olması bunlardan sadece bir kaçı.
Osman Bey’in yakın silah arkadaşı Turgut Alp
Osman Bey’in silah arkadaşı, Yarhisar’ın alınmasına katılmış ardından Türklere düşmanca hareketleri olan İnegöl tekfuru Aya Nikola’nın etkisiz hale getirilmesi ve İnegöl’ün fethiyle görevlendirilmiştir. İnegöl’ün fethinden sonra şehrin idaresi kendisine verilmiştir. Vefatından sonra İnegöl yöresine ismi verilmiş Turgut ili olarak bölge uzun yıllar anılmıştır. Âşıkpaşazâde, Neşri gibi birçok tarihçi eserlerinde bölgeden Turgut ili olarak bahseder. Ancak XVI. asırdan sonraki kaynaklarda bu ifadeye rastlanılmamaktadır.
Mezarının bulunduğu yere kuş sesleri eşliğinde ağaçlarla çevrili bir yoldan adeta tarihte bir yolculuk yapıyormuş gibi yürüyerek ulaşıyorsunuz. Diriliş Ertuğrul dizisi ile iyice tanınan Turgut Alp’in türbesine yurt içinde ve dışından birçok ziyaretçi gelmekte. İnegöl Belediyesi şu an hummalı bir şekilde Turgut Alp’e yakışır bir vaziyette çevre düzenlemesi yapmakta.
Hanedanın ilk şehidi Baykoca
Ertuğrul Gazi’nin torunu, Savcı Bey’in oğlu ve Osman Gazi’nin yeğeni olan Baykoca aynı zamanda bu şerefli ailenin ilk şehididir. 1284 yılında Ermeni Beli’nde yapılan savaşta 16 yaşında şehit düşer.
İnegöl tekfuru Nikola, Kayı aşiretinin bölgedeki kudret ve nüfuzunun günden güne arttığının farkına varınca bu durumun ileride kendileri için bir tehlike doğuracağını bildiği için yakınında bulunan tekfurları Kayı aşireti aleyhine kışkırtmaktaydı. Bunun üzerine İnegöl’ün fethine karar verilir.
İnegöl Tekfuru Nikola, casusları vasıtasıyla bu baskını haber alması üzerine Ermeni Beli denen yerde pusu kurar. Osman Bey, pusu kurulduğu malumatı gelmesi üzerine doğrudan Ermeni Beli’ne yöneldi ve pusuyu kırmak istedi. Amcasına bin bir dil dökerek gazaya iştirak etme arzusuyla yanıp tutuşan Savcı Bey’in oğlu Baykoca Bey, Osmanlı tarihinin ilk muharebesi olarak kabul edilen çarpışma sırasında 16 yaşında şehit düşerek bu şerefli ailenin ilk şehitlerinden olur.
İstanbul muhafızı İshak Paşa
Vakfiyesindeki bilgilere göre İnegöllü olan İshakpaşa, Fâtih Sultan Mehmed’in 1481’de vefatı sırasında İshak Paşa’nın İstanbul muhafızı olarak bulunduğu kaynaklarda belirtilir. Birçok hayır eseri yaptıran, zamanında “vezîrü’l-kebîr” olarak da anılan İshak Paşa, İnegöl’e güzel bir külliye kazandırmış kabri de içerisinde asırlık çınarların bulunduğu bu külliyenin içerisinde bulunmaktadır.
Türkiye’nin ilk ilçe kent müzesi
Kent müzeleri şehirlerin hafızalarıdır. Şehirde yaşayan insanlar geçmişle günümüz arasındaki bağı bu müzelerde görür kültürel devamlılık ve aidiyet duygusu için son derece önemlidir. Bir ilçe olan İnegöl’de olması ise İnegöl’ün artık kendini aştığının önemli göstergesi. Müze 2009 yılında tarihi belediye binasında faaliyete başlamış ve varlığını devam ettirmekte.
İnegöl’ü gezmeden önce kent müzesini gezmenizi tavsiye ederim çünkü İnegöl’ün ilk çağlardan günümüze kadar olan süreci sanattan, spora, siyasete aklınıza gelen her alanda mükemmel bir şekilde işlenmiş. Kısaca şöyle diyebiliriz ilk girdiğiniz odada İnegöl’ün antik çağdaki sürecinden başlıyorsunuz müzenin kapısından dışarı çıktığınızda şehrin 2022 yılındaki halinden devam ediyorsunuz. Müzeyi zengin kılan özelliklerin başında da şehir halkının dedelerinden kalma birçok tarihi değeri olan eşyayı müzeye bağışlayarak müzeyi zenginleştirmeleri. Gezerken dedelerin torunları ile birlikte müzeyi gezdiklerine şahit oldum. Okul zamanında ise okullar öğrencilerini müzeye getirerek ilgili konuları burada işleyerek kalıcı bir öğrenme sağlamaktalar.
Türkiye'nin ilk müstakil mobilya müzesi İnegöl Mobilya Ağaç Sanayi Müzesi
Kent müzesinin hemen arkasında bulunan Mobilya Ağaç ve Sanayi Müzesi de alanında bir ilk. İnegöl denilince her ne kadar sağlamlığı ve kalitesiyle ön plana çıkan mobilyası akla gelse de ağaç sanayisi çok daha eskilere dayanmakta.
Ağaç işçiliği ve mobilyacılığın İnegöl'deki yüzlerce yıllık gelişimini kronolojik olarak anlatmak, tarihine ilişkin bilgi vermek, bu sanatın kültürünü geniş kitlelere yaymak amacıyla oluşturulan müze, Osmanlı donanması için üretilen kadırga küreklerinden Friglere kadar pek çok tarihi bilgi de canlı bir şekilde sergilenmekte.
İnegöllüler Osmanlı Donanmasına kadırga ve kalyon inşa edilen İstanbul ve Gemlik Tersanelerine kereste temin etmektedirler. İnegöl ormanlarından kesilen keresteler önce Gemlik Tersanesine veya Mudanya'ya, oradan da İstanbul Tersanesine ulaştırılmaktaydı.
Ağaç müzesini gezerken XVIII. asırda yaşamış bir kaptanı derya ve aynı zamanda sadrazam olan elinde tasma ile aslan gezdirmesi ile meşhur Cezayirli Gazi Hasan Paşa’nın heykeli ile karşılaşacaksınız. Arşiv kayıtlarına göre, dönemin Kaptan-ı Deryası Cezayirli Gazi Hasan Paşa, Cezayir seferinde edindiği ve evcilleştirerek hiç yanından ayırmadığı aslanıyla birlikte İnegöl'e gelerek ormanlarda keşif gezisinde bulunmuş, İstanbul Tersanesinde imal edilecek kalyonlar için hangi bölgelerden ağaç kesileceği, hazırlanan kerestelerin hangi yollardan İstanbul'a ulaştırılacağını içeren raporu dönemin padişahı I. Abdülhamid Han’a sunmuştur.
Ortaköy Kervansarayı
İnegöl’de Fatih döneminden kalma bir kervansaray’da yemek yemek isterseniz Karaca Bey tarafından yaptırılan Ortaköy Kervansarayı’nı ziyaret edebilirsiniz.
Bir asırlık lezzet Helvacı Ali dünya markası yolunda
İnegöl’de gezerken 1900 yılında ilk kez İnegöl’de açılan ülkemizde birçok şubesi olan ve Dubai ve Üsküp’te de şubeleri bulunan Helvacı Ali’ye uğrayıp irmik helvaların tadına baktık. Özellikle tahinli olanını tatmanızı tavsiye ederim.
Tarihle yoğrulan lezzet İnegöl Köfte
Ünü Türkiye’nin her yerine yayılan ve bir marka olan İnegöl Köfteyi 1893’te Bulgaristan Filibe’den İnegöl’e göç eden Mustafa Efendi’nin açtığı dükkanda Besler Köfte’de yemenizi tavsiye ederim.
Şifa deposu Oylat Kaplıcaları
İnegöl’ün en etkileyici yerlerinden biri Oylat Kaplıcaları İnegöl’e 27 km uzaklıkta Uludağ’ın güneydoğu uzantısında, çam, kayın, gürgen, meşe ve kestane ağaçlarının arasında bir şifa kaynağı. Özellikle oteller bölgesinden başlayan 2 km’lik doğa ile iç içe olan bir yürüyüş yolu parkurunu huzur içerisinde kuş sesleri ve şelale sesi eşliğinde tamamlamanızı tavsiye ederim.
Oteller bölgesinin hemen altında bulunan Oylat'a yakın köylerde yaşayan insanların doğal organik ürünlerinin satışının yapıldığı ve havuz – hamam malzemelerinin satıldığı her gün açık olan köylü pazarını da ziyaret etmenizi öneririm.
Kısaca anlatmaya çalıştıklarım benim tatma ve görme fırsatı bulduklarım bunların haricinde Yıldırım Bayezid döneminden Hançerli Fatma Sultan Camii, Osman Gazi’nin silah arkadaşlarından Samsa Çavuş’un türbesi, Akbıyık türbesi, Mobiliyum AVM gibi birçok yeri gezi listenize alabilirsiniz.
On dokuz ilden daha büyük bir nüfusa sahip hem tarım ve aynı zamanda sanayi şehri olan ve her gün gelişen İnegöl’de İnegöl Belediyesi şehrin alt yapısı ile ilgili çalışmalar ile kalmayıp bir büyükşehir belediyesi gibi şehrin tarihi ve kültürel yönünü ön plana çıkaran birçok projeye imza atmakta.
16-31 Temmuz’da gerçekleşecek olan 35. Uluslar Arası Kültür Sanat Festivali ve İnegöl’ün asırlık lezzetlerini tanıtıcı “Gastro İnegöl” gibi iki önemli etkinliği bunlar arasında sayabiliriz. Kısacası İnegöl’de tadılacak çok lezzet keşfedilecek çok hazine var.
BU HABER HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
-
Çok açıklayıcı bir yazı. İnegöl’e gidecekler için iyi bir rehber.
Fatih Şen
2022-07-03 00:00:00